31 Ekim 2014 Cuma

Kız Bebek

    Bundan aylar önce hatta tam tamına bir yıl önce gerçekleşen şeylerden bahsedeceğim. Gelen bebek tam da bir yıl önce gelmişti. Bebek hazırlıkları, ihtiyaçlar alışverişi derken çok yorgun karşıladık bebeğimizi. Kız çocuk annelerine hep özendiğim doğruydu. İç geçirirdim hatta eteğini sallayarak yürüyen, gülen yüzlü, iri gözlü, bukle saçlı kız çocukları annelerine 'anneciiim' dedikçe.. Bir de etrafımda bir sürü kız çocuk olunca bu kıskançlığım boyumu aşmış demek ki Allah bize bir kız bebek nasip etti. Evimizde iki hareketli abiyle hem de yorgun ama bir o kadar da kız meraklısı karşıladık bebeğimizi.. Kız bebeğimizi.. Öyle dedi abileri ona.. Küçük abisi adını ilk söylediğinde Serra 6 aylıktı.
   Serra daha minicikken, ufacık tefecik 15 günlükken kalabalık misafirlerimizi ağırladık.  Pembe hazırlıklar yaptık.. Her şey pembe ve beyaz... Pembe beyaz çiçekler, masa örtüsü, bardak süsleri, kapı süsümüz.. Bebek battaniyesi, bebek elbisesi, bebek yatağı.. Her şeyde biraz pembe..  Pembe  gönlüm sende.. Aynamıza bile pembe çiçekler taktık beyaz danteller üzerine..
   O doğduğunda hastanede bile her yeri pembe beyaz çiçeklerle dantellerle bezedik. Bebek yatağını, anne yatağını, ikramlıkları, bardakların ayaklarını, kapı süsünü.. Hatta dolap kapaklarını bile.. Eşim bana da pembe toka takacaksın diye korkuyorum dedi bir an..  Dedi ama bahsettiğim bütün süslemelere eli değdi.. Kapıdan dolaplara kadar ben anlattım o hazırladığım süsleri yerleştirdi.

Şimdi uzun lafın kısası, fotoğrafları görelim derseniz bulamadım o fotoğrafları. Elimde sadece süslerin aslı kaldı. Zamanla paylaşacağım inşallah. Şimdilik bardak süsleri ve misafirlerimize hediye ettiğimiz iğneliklerin olduğu süsleme sepetimizin fotoğrafları var. O da  misafirlerden sonra elimizde kalan kadarıyla..  Kurdele işinin en güzel yanı yıkanabilir ve defalarca kullanılabilir olması. Mesela ben hastanede kullandığım birçok süsü yıkadıktan sonra evde de kullanabildim. 









23 Ekim 2014 Perşembe

Ben geldiiim

Muhabbetle.. Yeniden yazmak.. Aradan iki yil geçmesine rağmen tekrar buralarda olmak öyle güzel ki.. Ben geldiiim diye bağırmak geçiyor içimden. . Neden gittiğimden önce neden geldiğimi anlatmak istiyorum. . Nasıl da özledigimi çatı katina kaldırdığım kolilerce boncuğu kurdeleleri çiçekleri. . İğneye takılmış kurdelenin kumasa işlenip bütünleşmesini.. Renklerin uyumunu.. Çağla yeşilini somon rengini bebek mavisini.. Bir fincan kahve içmeye zamanım yokken nasıl da gitti elim birden kutulara.. Sonra dondurduğum facebook hesabima gitti parmaklarim birden. Neler yapmış ablalar üstadlar diye baktım. . Biraz kıskandım ama çok keyif aldim. Neşeyle baktim fotoğraflara. . Sebep yok.. Döndüm işte. . Sadece özlediğim için..

Neden mi gittim.. O uzun hikaye.. O da özlediğim mesleğime dönüşüm içindi. Mürekkep kokusu, zil sesi.. Araya bir de bebek sesi girdi. . Ayakkabılığa bir çift pembe ayakkabı, yatak odasına bir beyaz beşik masamıza bir tabak daha girdi. . Ve ben artık anladım ki, hiçbir sevdiğimi ihmal etmemeliyim.. Kurdelelerimi bile..





Artik bir de instagram hesabim var. Oraya da beklerim ;)

http://instagram.com/p/uDgStpGVdL/