27 Ağustos 2011 Cumartesi

dantel sevdası



Sessizliğimi yeni dantel tokalarımla, bebek saç bandıyla ve iki minik patiyle bozuyorum.. Ta taaa!

 









      tabii ki de ilk fırsatta lohusa bandı da yapılacak..

22 Ağustos 2011 Pazartesi

daha güzel fotoğraflarla tokalar , sıcak sıcak

tasarım mı?









Bayılıyorum boncukları, kumaşları yan yana koyup yakışıp yakışmadsıklarına bakmaya.. Birbirlerine dikip ikip sökmeye.. Ya da dakikalarca seyretmeye.. İlham gelir gibi fikirler geliyor, kafamda da dikilip biçiliyor, sonra bir bakmışım onlarca toka takı olmuş. Birkaç tanesini yükleyeceğim. Hepsi Pasaj.com da olacak.

18 Ağustos 2011 Perşembe

içime sinince..

Bu gülleri yapmayı hem çok seviyorum hem de yapınca ortaya çıkan şeye bayılıyorum. İşte yeni bir fular..  uçuk pembe dantel kumaşının üzerine görünmeyen iple monte ettim. Bu ipi kullanmaya başladığımdan beri işlerimin altı daha temiz oluyor.



kemerlerim vaar, allı güllü, boncuklu...

               aynı eski zaman Türk filmlerindeki gibi bir bohçacı kadın gördüm geçenlerde, hala varmış o gelenek..Hem satıcısı, hem alıcısı..

                ee ben de açayım bohçamı, kemerler geldi haanıım!





sadece bu değildi bohçamdakiler, arkası yarına kaldı..




zevkle..


 zevkle paylaşırım ben bu fuları. zevkle yaptım, yaparken Yaradana şükrettim insanoğluna üretebilme zekası verdiği için.. bu kadar güzelse kurdeleler kim bilir cennet ne kadar güzel..

bereket

Mübarek Ramazan bereketiyle geldi. Vakit bereketlendi, işler bereketlendi, evler bereketlendi. Minişlerimden fırsat buldukça yaptıklarımdan seçtiklerim. Bir de henüz bir baltaya sap, yani bir sapa çiçek olamayanlar var ki onlar zamanını bekliyor. Belki bayramdan önce elimden öperler.. Önce tokalar, takı ve saç bandı..
                                                          
saç bandı
                                                                       pembişler

           


mavişler 

14 Ağustos 2011 Pazar

muhabbet kaplumbağaları

                Yeni bebeğin gelişiyle abişimize evcil hayvan alalım dedik, sorumluluk verelim maksat. Muhabbet kuşu olmasın, tüydür, sestir derken kaplumbağaya karar kıldık. Eve geldi minik tosbişler, bir de ne görelim, muhabbet kaplumbalarıymış meğer, sarılmış uyumuşlar..


9 Ağustos 2011 Salı

birler yediler kırklar

Bu sabah günlük işlerin ardından biraz beğendiğim blogları ziyaret ettim. Ev hanımı olunca daha çok zamanım olacak sanmıştım aksine daha da az zamanım oluyor. minişlerin istekleri bitmek bilmiyor. abişin çikolatalı kurabiye bahanesiyle parmakladığı çikolataların etkisi hala sürüyor olmalı ki kahvaltıda en sevdiği yumurtalı tostu bile bitiremedi. Minişin kuş uykusuna yatıp ha şimdi uyuyacak da ben de biraz hoş vakit geçireceğim aldanmaları da cabası.. Yine de üretme tutkusu yerimde durdurmuyor.

                                                            bir kalp kutusu dolusu yeni kurdele..
                             ne yapılacaklarına henüz karar verilmemiş. Ben ateş onlar barut.. Tutuşacağız da bakalım ortaya ne çıkacak..



nasıl da yakıştılar birbirlerine..

 Sepette durdukları gibi durmayacaklar elbet, duruya kardeş gelecekler. Nasipse mutfak havlusu olacaklar.



Rengarenk

          Yine rengarenk kurdelerimin olduğu dolabı açtım ve düzenleme, yeni gelen kurdelelerimi yerleştirme bahanesiye muhabbet dolu dakikalar geçirdim. Saatlerce onlarla oynayıp vakit harcayabiliyorum. Ama evde ilgi bekleyen sadece onlar değil. Yapılan peçete halkalarını kullanacak sofralar hazırlamak gerek. Üç yeni peçete halkası modeli var bugün. Çoktan Pasaj.com da yerlerini aldılar. Herbir model çok zaman alıyor. Peçete halkası hazırlamak sabır işi. 12 kez tekrarlanan bir emek. kurdelelerle oynamayı sevenler içinse 12 katı zevk. Peçete halkalarıyla sadece sofralarımı güzelleştirmedim bu güne kadar, dostlarıma da hediye ettim. Öyle mutlu oluyor ki home sweet homecular.. İşte örnekler..
Yaptıklarıma isim koymak çok eğlenceli. Bunun adı şekerpare. Pembiş pembiş ya, o yüzden.
 Şeker gibi..


bu da malum gülbahar.. Gülnihal dedim önce sonra mavili pembeli kurdeleleri ekleyince gülbahar oldu. Kahverengi kurdelem bitmiş olmasaydı Gülnihal olacaktı.
galiba kendi yaptıklarıma bile hayran olabilecek minik bir ukalalığım var. çok duru geldi gözüme, adını duru koydum.


 ve son olarak eşime bir türlü yaranamayan gümüş..
siyah gül mü olurmuş..



bal gibi, gül gibi, ay gibi, sim gibi oldu işte ışıl ışıl..



8 Ağustos 2011 Pazartesi

ilk yazı

      Bundan beş sene önce pembe bir kurdele fidanı alıp evde büyütmeye başladım. Rengarenk suladım bunca zaman. Büyüdü fidanım, çiçek açtı.. O çiçeklerle evimi süsledim, kapılarına bıraktım dostlarımın. Bu mevsim çiçekler birden arttı. Baktım meyveye durmuş fidanım, koca ağaç olmuş. Ben de aldım geldim kurdele ağacımı, çiçekleriyle, meyveleriyle.. Artık bu blogda çiçek açsın kurdele ağacım..